<$BlogRSDUrl$>

Salı, Eylül 28, 2004

Neoconlar İmparatorluk Lafını Ayağa Düşürdü 

ABD'de, Yeni Muhafazakar veya İngilizcesi Neocon olarak bilinen çevreler, Amerika'nın dünyanın geri kalanı karşısında sahip olduğu siyasi, sosyal, ekonomik ve teknolojik üstünlüğünü pekiştirmeyi, hatta uluslararası sistemi Amerika'nın hegemonik bir güç haline geldiği bir biçime dönüştürmeyi, kısacası bir Amerikan İmparatorluğu kurmayı hayal ettikleri ve 11 Eylül 2001'deki terör saldırılarını bunun için bir bahane bilerek eyleme geçtiklerini biliyoruz. Başlarda çekingen bir tavırla ifade edilen bu imparatorluk söylemi, giderek daha yüksek sesle dillendiriliyor. Amerika'daki önemli think-tanklardan American Enterprise Institute tarafından yayınlanan, Deepak Lal'in kaleme aldığı, İmparatorlukların Savunusu (In Defense of Empires) adlı ufak çalışma, artık açıkça, imparatorlukların hiç de kötü şeyler olmadıklarını, en azından düzeni (yoksa, nizam-ı alemi mi demeli?) sağladıklarını, içinde yaşadığımız dönemde en önemli sorunun, "İslamın, ruhunu değiştirmeden, modern dünyaya taşınması" olduğunu ("The most urgent task in the new imperium is to bring the world of Islam into the modern world, without seeking to alter its soul.") iddia ediyor. Ne yazık ki, sadece 37 sayfadan ibaret olan bu çalışma okuyucuyu uluslararası düzende bir Amerikan imparatorluğunun tesis edilmesi gereğine bile ikna edemiyor. Belki de, zaten muhataplarının bunun kaçınılmazlığına inandıklarını kabul ederek yola çıkıyor. İslam Dünyası'nın "ehlileştirilmesi" olarak ifade ettiği emperyal proje hakkındaki fikirleri ise, ancak "dilek ve temenni" veya "wishful thinking" olarak görülebilir. Müslümanları bir özne olarak görmeyi reddetmek, İslam Dünyasını istenildiği gibi şekillendirilecek bir kütle, bir nesne, gassalın elinde bir meyyit olarak görmek, 20. yüzyılın başında bir dereceye kadar mümkündü, ancak bu emeller o zaman bile başarılı olamadı. Bugün hüsrana uğrayacakları mukadderdir.

|

This page is powered by Blogger. Isn't yours?